OLASI NİBİRU SAYHASI VAKTİ GEÇİNCE..
Güncelleme tarihi: 3 Eki

Her sözüm her kişiye değildir, yanlış anlaşılmasın. Zaten akıl ve irfan sahibi anlar.
Bildiğiniz üzere Nibiru'yu 3 yıldır izliyorum. Bu, benim ilgi alanlarımdan sadece bir tanesi. Diğer ilgi alanlarımla ilgili de paylaşımlar yaptım. Ancak insanların çoğu öğrenme meraklısı değil. Sohbet olunca kısmen izliyorlar ama videoları seyretmiyorlar ve yazı okumuyorlar.
İyi niyetimle Hazırlıkçılık, Oba, Güvenli Alanlar Tespit Etme, Ahir Zaman Alametleri gibi konularda pek çok bilgiyi sizinle paylaştım. hatta "madem ki Hazırlıkçıyız, o zaman insanları Hazırlıkçılığı daha da yaklaştıralım" diyerek bazı girişimlerde de bulundum. Bir firmanın sağlık ürünleri işine girdim ve insanları da davet ettim. Zira kötü zamanlar başladığında mineral ve vitamin ihtiyacımızı bir şekilde karşılamalıydık. Başka firmaların 200-300 Euro gibi paralara verdiği kolileri biz 100 doların altında bir fiyata aldık. Ancak insanların gözündeki imajım zedelenmeye başlayınca firmada alacağım olmasına karşın sistemden ayrıldım. Üstelik benim durumum da oldukça iyiydi. Yeter ki insanlar beni kötü şekilde görmesin ve bilmesin istedim. Sonra Manisa'da firması olan akademisyen arkadaşımızın kurutulmuş sebze ve meyve ürünlerini tanıttım. Ancak insanlar ona da itibar etmedi. Öylece kaldı. Bir daha da kimsenin ürününü ve firmasını tanıtmadım. Bundan sonra çok emin olsam bile kimsenin hiçbir şeyini tanıtmam ve desteklemem. Bu millet çok nankör. İçlerinde iyiler de olmasa hiç yüzüne bile bakılmazdı.
Nibiru ile ilgili başkalarının daha önce erişemediği pek çok bilgiyi ve yayını alıp getirdim. Bu yıldız eninde sonunda Dünya ile kavuşacak. Ancak yayınlarımda altını çize çize "en iyisini Allah bilir" ve "eğer ki beklediğimiz bu yıl ise" dedim. "Kesin bu yıl geliyor" demedim. İşte bu yüzden tarihlere girmeyi istemedim. Ama üstüme vebal kalmaması için de paylaşmak zorundaydım. Anlayan anladı, anlamayan geldi yine bize saldırdı. Akıl fukarasına kim ne yapsın?
Kimseyi bir şeyler yapsın diye zorlamadım. Her insanın kendi aklı, maddi durumu, yaşam anlayışı uyarınca bir şeyler yapmaya veya yapmamaya karar vermesi gerektiğini de anlattım. Zira Hazırlıkçı olacaksanız kamp malzemeleri ve çeşitli şeyler almak için para harcanması gerektiğini açıkladım. Herkese "hadi bakalım herkes kamp malzemeleri alsın" demedim. İnsanlar sosyal ağlarda mavi tik almak, cep telefonu almak veya keyfi için tonla para harcarken on paralık şeyler için bize bir sürü laf etmeleri yakışığı almaz olmuştur. Zannedersiniz Hazırlıkçılık adına milyon lira harcadı. Bir şeyler aldıysa da bana mı aldı? Kendisine aldı. Madem maddi gücün kaldırmıyordu, almasaydın. Biz öneriler getiririz ve doğru yolu gösteririz. Ama senin gücün neye ne kadar yetiyorsa ona göre hareket edersin. Ayda 3000 lira taksitle 48 ayda ödeyeceği telefon için 5 gün sırada bekleyen insanlar kalkıp ta bize laf etmesin. Kargoculara soruyorum "insanlar deli gibi .. marka telefon alıyor, teslim etmeye yetişemiyoruz" diyor. Sonra bu insanlar bize gelip "iki tost parasına şunu yapmaya gücümüz yok" diyor. Adamın altında milyonluk arabası, üç milyonluk evi var ama kendisi için alacağı bir kitaba laf ediyor. Tanıdık birisiyle konuştuğumuzda "param yok" dedi. Adamın çalıştığını ve parası olduğunu biliyordum. "Nasıl yok?" dedim. "Üçüncü evimi ve ikinci arabamı alıyorum. Bankaya kredilerini ödüyorum" dedi. Bana gelmiş bir sürü laf ediyor. Yine parası olduğunu bildiğim birisi 100 lira için benimle 3 saat pazarlık etti. "Tamam, para istemiyorum.. Telefonu kapatalım artık" dedikçe yeni sorular sordu durdu. Kafam şişti ve isyan edesim geldi. Ama saygımdan ötürü bir şey de diyemedim. Zannediyor musunuz ki biz hiçbir şeyden anlamıyoruz da bizi kolayca kandırabiliyorlar? Her şeyin farkındayız ama insanlığı öğretmeye çalışıyoruz. Nasibi olmayana ne diyebilirsiniz?
Bizim çalışmalarımızı sadece Nibiru'ya yönelik yapmadığımızı, ülkemizin afetler coğrafyası olduğunu, Ahir Zamanda pekçok şeyin bizi beklediğini defalarca kere anlattım. Nibiru neden gelmemiş diye biri bana çemkiriyor. Ben söylemişim onlar yapmış, bunun sonu yokmuş.. Ne yapıyorsanız kendiniz için yapıyorsunuz. Hazırlıklarınız da Ahir Zamanda olacak bir çok şey içindir. Nibiru kesin olarak bu yıl gelecek demedim. "Eğer bu yılsa" diye ifade ettim. Maraş'ta bir deprem oldu, kaç milyon insan etkilendi. Kaç kişi evsiz kaldı ve kaç kişi gidecek yer bulamadı. Her şeyi başkaları yapsın diye beklerseniz tabi ki hiçbir şey bulamazsınız. Artık öyle bir devirdeyiz. Kendi aklınız yoksa ve sadece başkalarının söylediklerine göre yaşıyorsanız evinizde oturun ve kimseyi de dinlemeyin. 1 yılda masrafların sonuna 1 adet 0 eklendi. 1 lira olan şey 10 lira oldu. Bunun böyle olacağını 3 yıl önce söyledim. "Eğer ki bir şeyler yapmaya niyetiniz varsa ve bir şeyler alacaksanız bugünden alın, yarın alamayacaksınız" dedim. Zorla kimseye bir şey yaptırmadım. Zaten erişkin ve aklı olan insanlara ben nasıl zorla bir şey yaptırabilirim? Aldığınız bir şeyler varsa kendinize aldınız. Kadir kıymet bilmezlikle alanlarıma girip bana saldırmayın. 24 saat internette değilim. Bir de "galiba buralarda yok" diyor. Her dakika kim ne yapıyor onu mu takip edeceğim? Yakında sosyal medya alanlarımı da kapatacağım. Sadece websitelerim üzerinden paylaşım yapacağım. İyi insanlar var, eyvallah. Ama onlar da haksızlık karşısında susarak kendilerini gösteriyorlar.
Bir yere kaçıp gittiğim yok. Sadece hastayım ve artık vücudum kaldırmıyor. Bazıları da kafalarına saçma sapan şeyler getirmesin. Bizim neyi ne için yaptığımız belli. Ama hiçbir şeyi okumadan, izlemeden ve anlamadan bize saldırmak işlerine geldiği için artık işi çığrından çıkarttılar. Herkes layık olduğunu bulmadan bu dünyadan ayrılmaz.
Nibiru'nun sayhasının bu yıl duyulmaması onun etkilerinin giderek ağırlaşmayacağı anlamına gelmiyor. Küreselciler sizi "her şeyi biz yaparız" diye uyuturken Nibiru gerçeğinden uzaklaştırıyorlar. Bunu da aklınızdan çıkartmayın.
Hadislerde, Hutbelerde ve Kur'an'da geçen bir yıldıza hala "yok" ve "gelmeyecek" demek ne derece akıllıca? Siz o zaman dini kaynakları da yalanlamış oluyorsunuz. "Dini inancınız yoksa bizi takip etmeyin" dedim.
Şu yazdığım kitabın içeriğini siz milyon dolar verseniz bulamazsınız. Ama ona bile laf edenler var. İki tost parasına aldıkları şaheser için ileri geri laf ediyorlar. Zorla almanızı söylemedim.
Diğer açıdan
Bize düşmanlık edenler birlik olmuş mücadele ederlerken onların karşısında olduğunu söyleyenler burunlarından kıl aldırmıyorlar.. Birbirine tepeden bakan bir sürü yığın sadece kuru kuruya çığlıklar atıyor. 3 yıl önce "herkes kendi hegamonya alanı için çaba gösteriyor, gerçek anlamda bir birlik yok ve bu insanlar mücadelenin nasıl sürdürülmesi gerektiği hakkında fikir sahibi bile değiller" dediğimizde ayrışmalar zaten had safhadaydı. Medyada boy gösteren 3-5 kişi sadece olanı biteni anlatmakla yetinirken bazıları da kendi etkileşim gruplarıyla sözde sivil inisiyatif platformları kurdular. Yaptıkları yanlışlarla insanların ayrışmasına sebep oldular. Bunlara bir de bilimsel, dini, sosyal, kültürel, zihniyet alanlarında ayrılıklara yol açanlar eklendi. Biz "mücadele" dedikçe insanlar çekip çekip gitti. "Ben masumum" diyen hiç kimse gerçekten masum değil. Sadece kendini kandırıyor. Onca mücadelemize rağmen hala bizi ötelemeye ve küçümsemeye devam ediyorlar. Böyle bir toplumun kurtuluşa ermesi mümkün değildir. Kendi kum havuzlarında eğleşip dururlar. Çünkü gerçek bir vizyonları, rehberlik sanatından anladıkları ve liderlik becerileri yok. Neden Küreselciler ülkemizi merkezleri yapmak istiyor sanıyorsunuz? Basiretsizlik, ferasetsizlik, bencillik, süper ego, umursamazlık, kıymetli insanlara değer göstermeme had safhada da ondan.. Milletimiz elindeki elması çöpe atıp kömüre iltifat düzecek kadar basiret ve feraset sahibi hale geldi. Kıymetli insanları yücelteceksiniz ve destekleyeceksiniz ki gerçek anlamda bir Fetih size de nasip olabilsin. Ama Küreselcilere sövüp onların yolundan gidene, onların çöplüğünde eşelenene, onların yemiyle beslenene her şey müstehaktır. Allah ne buyuruyor:
"Allah bir kavmi değiştirmez, onlar kendi nefislerindeki hâli değiştirmedikçe." (Ra'd, 13/11)
"Ey iman edenler! Üzerinizdeki (yükümlülük) kendi nefislerinizdir. (Bu nedenle kendinize dikkat edin ve düzeltin.) Siz (sadakatle hidayete ve İslamiyet’e yapışıp) doğru yola eriştiğiniz takdirde, (Hakk’tan ve hayırdan ayrılıp) sapan (kimseler) size zarar veremeyeceklerdir. Tümünüzün dönüşü Allah’adır. O, size yaptıklarınızı haber verecektir." (Maide, 105)
Merak etmeyin! Bu stresle ve onca akılsız insanın benden götürdüğüne karşın uzun müddet yaşamam. 24/06/2024 benim için önemli bir tarihtir. Muhtemeldir ki bu dünyadaki vazifem doluyor ya da çok daha büyük bir şeye doğru yöneleceğim. Ama göçüp gitmek için güzel bir tarih.. Kesin ölüp gideceğim demiyorum. Ama bu tarihte benim için çok önemli bir değişim olacağına inanıyorum. Ahlaksız ve şuursuz niceleri var ki; buna da bir şeyler söyleyebiliyor. Kafasını faizcilikten, keyif aleminden, umursamazlıktan, cehaletten kaldıramayan tipler bize saldırıyor. Çünkü işlerine öyle geliyor. Hele Twitter tam bir cahiller çöplüğü haline geldi. Twitter hesabımı kapattım ve bir daha da açacağımı sanmıyorum. Takip edecek olan diğer yerlerden etsin.
Dostum ve yoldaşım olanlar elbette ki üzülecektir. Ama onca çalışma ile onlara güzel bir yol gösterdim, rehberlik ettim. Kıymet bilmeyen bir millete doğruları göstermeye çalıştım. Maalesef tükeniş, dejenerasyon, asimilasyon ve yok oluş çağına girdik.
Milletim keşke akıllı olsaydı da bu hallere düşmeseydi. Tarih boyunca yok oluşlar hep oldu. Üzülüyorum ki; milletim başına örülen çorapların farkına varmadan sessiz sedasız ölümlerle tükeniyor ve yitip gidiyor. Onca çırpınışım uyanmanız ve mücadele etmeniz içindi.
Atalarının kanını taşımayan ve yediğine dikkat etmeyen nesillere anlatmak çok zormuş. Az bir kesime de olsa anlatmayı başarabildim. Ama pek çokları maalesef sapkın yollarda veya nefsinin keyfiyeti içinde aklının boğulduğunu fark etmedi bile.
Gelecek nesiller olursa eğer bizi nasıl hatırlayacak? Vasıfsız, kültürsüz ve niteliksiz ama imaj yapmış insanların ön plana çıkartıldığı, insanların gerçekleri algılayamadığı, kötü rehberlerin ve topum liderlerinin beceriksizlikleri ile milletin sona gittiği kişiler..
Her şeyi bilmek önemli değildir. Bir basit doğru için ömrünü adayabilme cesareti göstermektir gerekli olan. Ahir Zamandayız ve insanların karanlığı dünyanın karanlığından çok daha fazla kör edici olmuş durumda.. Allah şaşırtmasın.
"Bizi iki şey yıkar: Düşmanımızın merhameti, dostumuzun ihaneti". Atasözü
Düşmanın merhamet gibi gösterdiği şey hilelidir ve bize fitne yerleştirerek veya bizi aldatarak fenalığımıza çalışır. Dostumuz ise bize dost gibi görünerek bizi içten yıkar ve toplumsal yapımıza ve aklımıza fitnesini yerleştirir. İkisi de çok tehlikelidir.
"80- Bil ki sen (yaşayan) ölülere işittiremezsin, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da dâveti duyuramazsın."
(27-Neml) (20. Cüz-1. Hizb)
Mealli Kur'an - 383
Alim sandığım dostumun haline binaen
Gerçek alim; bildiğini yaşadığı topluma anlatan ve az insan dahi olsa bilinçlendirme çalışması içinde olandır. Dinin imani hükümlerinden birisi de "emr-i bil maruf nehy-i anil mülker"dir. Yani "iyiliği, iyi ve faydalı bilgileri öğretmek; kötülükten, kötü ve zararlı bilgilerden insanları uzaklaştırmaya çalışmak" alim üzerine farzdır. Kenara çekilip sürekli kitap okumak ve ibadet etmek insanı dindar yapmaz, aksine insanı gerçek dinden uzaklaştırır.
Hele ki kitap okumak ve/veya ibadet etmek için kenara çekilip akraba, dost ve çevre ile bağları kesmek te dinde yeri olmayan bir davranıştır. İnsanların birbirleri ile iletişim ve etkileşim içinde morale ihtiyacı vardır. Sen bunu yapmazsan insan olarak değerin dahi olmaz. Canın istediği zaman iletişim kuracaksın, canın istemediği zaman kurmayacaksın.. Böyle şeylerin dinde ve törede yeri yoktur.
Ne kadar bilirsen bil, bildiğinle amil olmuyorsan gelişme sağlayamıyorsun ve kemalat yolunda zayıf kalıyorsun demektir. İnsanı ibadetleri kamil yapmaz. İbadetler insanın günahlarına kefaret olması için vesiledir. Güzel ahlak ve bilinçli yaşam Allah içindir ki insanı mizanda kurtaran da bunlardır. Rakamlarla sevap ve günah peşine düşenler Allah'ın iradesini hiçe sayıyor demektir. Önce kendim bu yazdıklarımdan nasibimi aldım, sonra da diğer insanlar nasiplensin diye paylaştım.
Milletçe biz neden gelişemiyoruz?
İlber Ortaylı "gelişmiş, gelişmekte olan, az gelişmiş ülkeler var. Bizimkisi ise gelişmeye niyeti bile olmayan ülke sınıfında" demişti. Bizler birbirimizi sürekli aşağı çekmenin, aşağılamanın, kötülemenin, kötü insanlara yol açmanın, akılsızca yaşamanın, kendi düşmanlarımıza koz ve destek vermenin peşinde bir milletiz. Onun için de gelişme düşüncesi bile yok. Dünyada ezilen, yok edilen, hor görülen toplumlara bir bakın.. Hepsi de Türk asıllıdır. Çünkü birlik olma iradesi yok. Asil soylardan gelen ve Kut Almış Kağanlar ve Hanlar olmasaydı bu millet bugüne bile gelemezdi. En ufak bir açık gördüğünde veya kendi kafasına göre yanlış yorumladığında hemen başkalarına saldırmayı marifet bile bozuk zihniyetli insanlara ne demeli? Eline elması versen çamura atacak zihniyette insanlar çok. Şu milletin değişik toplumlarına liderlik eden insanlara bir bakın. Çoğunluğu yalnız ve biçare halde yaşadı. Milletimiz kendi kıymetli insanlarını ve onların yaptıkları çalışmaları anlamadı ve takdir etmedi. Eskiden beri bu böyle. En büyük darbeler hep içimizdeki akılsızlardan gelmiş. Eğer ki iyi niyetli ve gerçekten iyi olan az sayıda insan da olmasaydı bu millet çoktan helak olur giderdi.
Gelişim süreci
Tabi ki her insanın belirli bir konuda uzmanlaşması, uzmanlaştığı konuları anlatması ve anlatımı esnasında geliştirdiği sosyal ilişkilerinde değişimler yaşanır. İnsan bir alanda birden bire uzmanlaşmaz.. Ki birçok insan yazdığının ve söylediğinin nereye gittiğine de bakmaz. Sadece başı belaya girmesin ister. Ben elimden geldiğince ifadelerime dikkat ederim. Ancak insanlar başını ve sonunu öğrenmedikleri ve dinlemedikleri anlatımlarımı kendilerince yanlış ya da yarım yamalak anlayarak farklı düşünceler içerisine girebilmektedirler. Herkesi tek tek olgunlaştırmayacağımıza göre de bizim anlatımlarımızı anlamamış veya başkalarının kötü anlatımlarıyla karıştırmış nicesine rastlıyoruz. Herkesi tek tek ikna etme gibi bir seçeneğimiz maalesef yok. Ancak bizi adeta suçlu ya da hatalı gibi göstermeye çalışan niceleri var.
Tabi samimiyetle bizi uyarmaya çalışanlar da var. Bir arkadaşımız böyle bir uyarıda bulunmuş. Yıllar önceki ilk Nibiru anlatımlarımda "geldi gelecek" demişim. Ama herhangi bir tarih te vermedim. "Her an gelebilir" dedim ki doğrudur. Kur'an'da Tarık Suresi'nde şöyle söyleniyor:
Bismillâhirrahmânirrahîm
1. Göğe ve târıka andolsun.
2. Târıkın ne olduğunu sen ne bileceksin?
3. O, (ışığıyla karanlığı) delen yıldızdır.
Tarık, sadece bir yıldız değildir, bir galaktik komplekstir. O yüzden biz onun bütün yapısını ve hareket tarzını çözümleyemeyiz. Kızılötesi dalga boyunda görüntülenebiliyor ve bir anda gözden kayboluyor. Günde 2 kere görüntü alınabiliyor ve onlar da yarımşar saat. Siz böyle bir yapı için herhangi bir tahminde bulunamazsınız. Hadisleri derinlemesine inceledikten ve Hz.Ali'nin Hutbesi'ne de baktıktan sonra bazı gerçekleri daha iyi kavradık. Aşağıdaki konulara bakmadan bizim bir hüküm vermemiz gerçekçi olamayacaktır:
- Ay Takvimine Göre Şartların Oluşması
- Alametler ve İşaretlerin Meydana Çıkması
- Hadislerde ve Hutbelerde Geçen Olayların Olması
Bunlar olmadan zaten Tarık'ın gelmesi mümkün olmaz. Her birinin açılımını da yaptım. Bunlara göre 2023 yılı Ay Takvimi'ne göre Ramazan ayı "olabilir" dedim. Bizim amacımız tedbir almak hazırlıksız yakalanmamak değil mi? Yapacağınız basit bir tedbir idi.. Büyük bir gürültü duyarsanız secdeye kapanıp duanızı okuyacaktınız. Bunu da benim için değil, kendiniz için yapacaktınız. Biz insanları uyardık diye suçlu mu olduk? Sanki Tarık Yıldızı benim amcamın oğlu ve ben "gelecek" dediğim halde gelmedi diye bazıları bana bir sürü kötü laf ediyor. Her zaman "en iyisini Allah bilir" demiyor muyuz? Sizin Allah'a mı inancınız yok, onca çalışmayı yapıp önünüze bedavadan getirip koyan insana mı? Bir kişinin yaşamasının bana bir faydası olmayacağı gibi ölüp gitmesinin de bir zararı olmaz.
Sosyal medyada bu konuları ilk anlatmaya başladığımda tabi ki birçok insanın hiçbir şey bildiği yoktu. O tür ifadeleri ilgi çekmesi adına veya kişinin inancı gereği bir çok insan kullanıyor. Daha sonraki paylaşımlarda insanların kötü tutumlarını da görerek tarih konularına girmedim. Ancak sayha konusunda Hadislerin ve Hz.Ali'nin Hutbesinin anlattıklarına bakarak "ihtiyatlı" olarak sadece olasılıklardan bahsettim. Bahsetmesem de bir olay olsa vebal altında kalırdım. Bu iş iki ucu moklu değnek. Art niyetli insanlar sana saldırmak için bahane üretirler ama öte yandan da bizim sorumluluğumuz var. Hesap günü karşımıza gelen insanlar "madem biliyordun, neden anlatmadın" derler. Ben de altından kalkamam. O yüzden art niyetlilerin saldırılarını göze alıp açıklamayı yaptım. İleriki zamanlarda yaptıklarımdan dolayı değil, yapmadıklarımdan dolayı pişman olacağım. Tabi ki insani konularda. Arif olan, feraseti ve basireti olan, akıl sahibi insanlar ayrımları yapabiliyor ancak bir çok insanın kendini hiç geliştirmediği düşünecek ve olmadık insanların etkisi altında kaldıklarını göz önüne alacak olursak bizim işimiz hiç kolay değil. Sıradan ifadeler kullanırsanız ilgi çekmez, biraz renkli kelimeler kullansanız saldırırlar. Zaten benim uğraşım aynı zamanda küfür ehline de karşı. Bir sürü sapık inanç ve fikir sahibi var ve bana kızıyor. Çünkü onların anlayışlarını çürüten yayınlar yapıyorum. Onların çıkarına dokunuyor.
Bundan sonra kendimi biraz geri çekiyorum. Sağlığım iyi değil. Biraz da kendimle ilgilenmem gerek. Eskisi kadar çok yayın yapamayacağım. Saldırı yapmaya devam edecekler. Boşluğu bulunca yine saldıracaklar. O tür dengesizliklere itibar etmeyin. Haksızlığa karşı da onu giderici olmaya gayret edin. "Haksızlığa karşı sessiz kalan dilsiz şeytandır" Hadisini unutmayın.
Tarık gelmedi diye bana kötü laf edenleri terbiyeye ve akla davet ediyorum. Ben kimseye "şu tarihte kesin gelecek" demedim. Ayrıca Hazırlıkçıların işi sadece Nibiru'ya karşı tedbir almak değildir. Birçok afet ve felaket türü var. Biz insanlar da bunlara karşı tedbirler almak zorundayız. Deprem için deprem çantası ve hareket planı yapmak gibi.. En temel konuları bilmeden cahilce yorum yapmak sizi akılsız gösterir.