top of page

Yeni Başlayanlar İçin - 1. Başlangıç Noktamız

Güncelleme tarihi: 27 May 2023

Yarım asrı geçen yaşamımda dönüm noktası 40 yaşımdan sonra gerçekleşti. İnsanın aklına gelmeyecek şeyler yaşadım ve hayatımın en önemli anlamını keşfettim. Ahir Zamanda milletime PUSULA olmak.. Zira bütün zamanların en kötüsünde birçok insan yolunu şaşıracaktı ve birçok insan ise helakine koşacaktı. Tarık Yıldızı'nın Dünya ile çarpışması ve Güneşin batıdan doğması, Büyük Süfyan, Deccal, Dabbet'ül Arz, 3 Büyük Salgın, Büyük Kuraklık Yılları, Türk-Yunan Savaşı, Küreselci Projeleri / Oyunları, Yecüc ve Mecüc derken belki 10 yıl içerisinde dünya nüfusunun 8 milyardan 30000'e kadar düşeceğini biliyoruz. İşte bu süreç içerisinde milletimizin akıllı olan kesiminden bir topluluğu geleceğe taşımak adına çalışmalar başlattım. Bizimkisi iyi niyetli, gayretli, proje ve plan içeren, atalarımızın yolunda, Hadislerin ve İslam büyüklerinin öğretileri ışığımda, beşeri ve dini bilimleri kullanarak akıl ve öngörü yürüterek yapılan çalışmalardır. Hiçbir şey yapmayıp kaderciliğe teslim olmak ve Yahudilerin oyununa gelmek bize yakışmazdı. Müslümanlığımızın ve Türklüğümüzün gereğini yaparak sonuna kadar mücadele etmeye çalışağız. Ama küreselciler ama Tarık Yıldızı dünyayı kaosa sürükleyecek. O zamanlar gelmeden bizler de hazırlıklarımızı yapacağız. Bütün alametleri çıkmadığı için yaklaşanın kıyamet olmadığını biliyoruz. Bizim tabirimizle "Yıkım ve Nüfusun Azalması Dönemi" ve Hristiyanların tabiriyle "Apocalypse" yaşayacağız. Gelmekte olan Kıyamet değil, Kıyamet öncesi son yıkım ve son yeniden diriliş serüveni. Son tövbe şanslarını da değerlendirmemiz gerekiyor. Dinimizde gerçekten samimiysek bu böyle..


"…Rabbinin bazı alâmetleri geldiği gün, önceden inanmamış veya îmânında bir hayır kazanmamış olan kimseye artık îmânı bir fayda sağlamaz." (el-En‘âm, 158)” (Buhârî, Rikāk, 40; Ahmed, II, 369)


“Güneş batıdan doğmadan önce kim tevbe ederse, Allah onun tevbesini kabul eder.” (Müslim, Zikir, 43)


“Azîz ve celîl olan Allah, gündüz günah işleyenin tevbesini kabul etmek için gece rahmet kapısını açık tutar; gece günah işleyenin tevbesini kabul etmek için gündüz rahmet kapısını açık tutar. Bu hâl, Güneş batıdan doğuncaya kadar böylece devam eder.” (Müslim, Tevbe, 31)


Neden "Güneş batıdan doğmadan önce tövbe edin" deniliyor. Zira Güneş'in batıdan doğmasından önce dünyayı yönetenler aslında Yahudi kökenli olup Deccal'a zemin hazırlamak için birlik olacaklar ve toplumlar da onlara biat, itaat, akılsızlık ile imtihan olacaklar. "Tövbe edin" deniliyor ki; Güneş'in batıdan doğması hemen öncesi meydana gelecek olaylar "Allah'ın gazabı" neticesidir. İnsanlar öyle sapıtmış olacaklar ki Allah artık insanlara gazap edecek. Özellikle de Müslümanlar çok sapıtmış halde olacaklar. Güneş'in batıdan doğması Tarık Yıldızı'nın gelişi ve yıkım sürecinin gerçekleşmesi ile olacaktır. Biz bunu bilimsel olarak ta açıkladık. Tarık gelince Dünya 780000 yıl önceki gibi kendi etrafında takla atacak ve kutuplar yer değiştirecek. Böylece Ortadoğu'da Güneş batıdan doğmaya başlayacak. Şu günlerde Manyetosfer dağılmış durumda ve Dünya'nın ekseni 70 dereceyi bulan bir eğilme ile zorlanıyor. Tarık yaklaşınca Manyetosfer dağılacak ve Dünya takla atacak. Güneş batıdan doğmaya başladığında Dünya nüfusu belki 3-5 milyon anca kalacak. Diğer insanlar ölüp gitmiş olacaklar. O yüzden "tövbe edip doğru yola girin" deniliyor. Zira Tarık Dünya ile buluştuğunda insanların çoğu aklını yitirecek, birçok insan kör ve sağır olacak (Tarık'ın gürültüsünden ve radyasyon ışımalarından), yeraltından ve kırsaldan birçok cin ve şeytan yeryüzüne çıkıp insanlara saldıracaklar zira onlarda korkacak.


- Bazıları "madem dünya yok olacaksa ne gerek var hazırlığa" diyor. Bizim dinimiz ve milli genlerimiz sonuna kadar pes etmememiz gerektiğini söylüyor. Yahudiler ve küreselciler bizim kolayca teslim olmamızı ve yok olmamızı istiyor. O yüzden "ne gerek var" diyenlerin art niyetli ve küreselci trolü olan akılsızlar olduğuna inanıyoruz.


- Bazıları "dua bize yeter, öleceksek hiçbir şey önüne geçemez" diyor. Bizim amacımız ölümden kaçmak değil, ölüme kafa tutmak ve bu süreci atlatıp Mehdi'ye yardım edenlerden olmak. Sonsuza kadar yaşamak gibi bir derdimiz yok. Üstelik bu tür ifadeler "kadere iman değil, kadercilik kafasıdır".


- Bazıları "siz korktuğunuz için böyle hazırlıklar yapıyorsunuz" diyor. Belli dozlarda korku insanı dinç tutar. Ancak biz atalarımızın çocuklarıyız. Bir şeyden korksak bile o korkumuzu dizginleriz.


- Bazıları "ölürüz de kurtuluruz işte" diyor. Ya ölmez de sürünürseniz ne olacak? Daha ahir zamanın başındayız. Hemen yılgınlık gösterirseniz başınıza daha sert felaketler geldiğinde her gün ölüp ölüp dirilirsiniz. Ayrıca böyle yılgınlıkla ve teslim olmayla ölürseniz ahiretiniz de güzel olmaz. Dinde yılgınlığa yer yoktur.


Siz umursamaz, teslim olmuş, bezgin, tükenmiş bir insan olabilirsiniz. Dünya hayatı sınav yeridir. Kimse size bu hayatı altın tepside vermeyi vaad etmedi. Aksine; kimi zaman mallarınızla, kimi zaman sevdiklerinizle, kimi zaman hastalıklarla, kimi zaman belalarla sınanacağınız söylendi. Siz olanı biteni görmezden gelerek yaşamak istiyorsanız da sevdiklerinizin kötü zamanlara hazırlanmalarına engel olmayın. Bırakın Tarık Yıldızı'nın gelmesini veya Küreselcilerin oyunlarını, ülkemiz zengin bir coğrafyaya sahip iken aynı zamanda pekçok afetle ve felaketle de sürekli muhatap olan tehlikeli bir yerdir. Bırakın bari sevdikleriniz hazırlık yapsın.


Dünyada son 40 yıldır afetlerin ve felaketlerin sayısı ve gücü artıyor. Buna kozmik enerji sebep oluyor. Sürekli Güneş patlamaları oluyordu ve giderek bunun da gücü artıyordu. Ancak Güneş patlamalarında değişimlere yol açan şeyi kimse söylemiyordu. Araştırmalarımızdan anladığına göre Tarık Yıldızı bizim Güneş Sistemimizde 1600 yıl kalıyor ve bu süre zarfında Dünya ile 20-25 noktada iyice yaklaşıyor, bunlardan 5-6 tanesi oldukça şiddetli etkilere yol açıyor ama 1-2 tanesi yıkıcı oluyordu. Tarihte birçok yıkıcı ve yok edici olayın Tarık Yıldızı yüzünden olduğunu söyleyen kaynaklar vardı. Kur'an'da Tarık Suresi ve Necm Suresi bu yıldız hakkında ipuçları verdi. Naim bin Hammad, İbn-i Kesir, İmam-ı Buhari, Hz.Ali gibi önemli şahsiyetlerin eserlerinde bu yıldızdan bahsedilmektedir.


Tarık Yıldızı ile ilgilenmeye başladığımda ülkemizde başka kimse bu konudan bahsetmiyordu. Zamanla benden öğrendiklerini yerli ve yabancı şahsiyetler kendilerine özgü jargonlar üretip ve üstüne bir de başka başka kişilerden aldıkları saçma anlatıları ekleyerek internette sunmaya başladılar. Tarık Yıldızı hakkında hala dünya çapında benim kadar bilgi sahibi başka kimse yoktur. Birkaç topluluk oldukça ileri seviyede olsa da onlar binlerce kişiyi bünyelerinde barındırıyorlar ve Müslüman Türklerin bakış açısına da sahip değiller. Üstelik onların teorilerinde yanlış yönler de çok. Şu ana kadar bu alanda en fazla ve en doğru bilgilere sahip olan ben oldum. Ancak ben "fantastik hikayeler" anlatmak yerine itikadımın ve ilminin hakkı olarak "ayağı yere sağlam basan ve tamamen bilimsel araştırmalara dayalı" hakikatleri anlatıyorum. "Bizi hasat etmeye gelecekler", "Anunnakiler geliyor", "İlah Enki gelip insanları köle edecek", "Agarta ve Atlantis medeniyetleri yeniden yükselecek", "Dünya zaten düz ve uzay yok, Nibiru da yok", "başa gelen çekilir" gibi ne itikadım, ne dinim, ne törem, ne tarih ilmi ile uyuşmayan saçma sapan ifadelere benim anlatımlarımda yer yoktur. Anlattığım her şeyin beşeri bilimler ve dini ilimler açılarından dayanakları vardır. Atıp tutmalara ve dezenformasyona yer yoktur.


Nibiru konusu birçok filmde işlendiği gibi bazı belgesellerde de işlendi. Ancak küreselciler Nibiru'dan direkt olarak bahsedilmesini istemedikleri için yüzeysel ifadeler kullanılmıştır. Graham Hancock tarafından yapılan "Kadim Uygarlıklar" ve Discovery Channel "NASA'nın Açıklanamayan Dosyaları" belgesellerinde Nibiru'dan bahsediliyor ancak ismi verilmiyor. 2023 Dünya Astronomi Konferansı'nın ana konusu da "Planet X" oldu yani Nibiru.


Güneş Sistemi'mizin kayıp 12. Gezegeni geliyor...


"Hani Yûsuf babasına şöyle demişti; 'Babacığım ben rüyada, gerçekten on bir yıldızla, güneş ve ayı gördüm; onları bana secde ederlerken gördüm.' " (Yûsuf, 12/4.) Ehl-i kitaptan biri Peygamber (ASM)'e gelerek bu onbir yıldızın ne olduklarını sormuş, o da "Hadsân, Târik, Zebbal, Kabis, Vûdân, Falık, Nush, Kurûh, Zü'l-kenfân, zü'l-ferv, Vessab" (Hâkim, Müstedrek, IV/396.) Tarık Suresi, Kur'an: Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.

  1. Yemin ederim göğe ve Tãrık’a.

  2. Bilir misin Tãrık ne?

  3. O, karanlıkları delip geçen parlak bir yıldızdır.

Görüldüğü üzere; İslami bilgilere göre Tarık Yıldızı / Gezegeni Güneş Sistemimizin 12. Gezegenidir. Yani ötegezegen olduğu için kayıp veya hayalet durumunda olan gezegeni.. "Nibiru geldiğinde bütün Astronomi bilimini altüst edecek sıradışı niteliklere sahiptir." Carlos Munoz Ferrada "Nibiru, üzerinde birçok yapıyı aynı anda bulunduran ötegezegen ve Güneş Sistemimizin kayıp 12. Gezegeni olan Tarık gezegenidir. 3 kuyruğu, kara delik, 150+ gezegen yapısı, 11 uydusu ve bir ana gezegeni olan küçük galaktik sistemdir." Bülent Abdullah Turgut Akad (Sümer) tabletlerinde Dünya'nın gelmiş geçmiş en iyi Astronomik çizimleri bulunur. Güneş Sistemimiz mükemmel seviyede doğrulukta kil tabletlere işlenmiştir. O zamanlar çok büyük bir ilmi seviye olduğu aşikardır. Nibiru da Güneş Sistemimizin gezegenleri arasında tanımlanmıştır. Nibiru kesinlikle Mitolojik bir kavram değildir. Bağlantıları ele aldığımızda Tarık ismiyle belirtilen yıldız / gezegen ile Nibiru gezegeni aynı gök cismi olarak karşımıza çıkıyor. Akadlar Nemesis Güneş Sistemindeki gezegenlere ve günümüzdeki araştırmacı Astronomlar Nibiru'nun uydularına Akad Mitolojisinden çeşitli varlıkların isimlerini vermişlerdir. Gezegenin varlığı Astronomik bir gerçektir ancak verilen isimler insanların keyfiyetine aittir. Türkler de Nibiru için "Adalas / Atlas" demişler. Adalas ismini kadim Türk tarihi kayıtlarında bulabilirsiniz. Her yerde göremezsiniz. Nibiru ve Tarık isimlerini beğenmeyen Türkçe ismini kullansın. Nibiru haricindeki gezegenlerin Türkçe isimleri: https://www.tarihistan.org/eski-turkce-gezegen-adlari-osman-kabadayi/16320/ Bazı sözde küreselci karşıtları her türlü ilmi yok sayıyor. Düz dünya ve reptilyan inançlıları da aynı şekilde.. Haliyle Nibiru'nun varlığını da inkar ediyorlar. Onlara göre uzay diye bir şey yok. Onlara göre uzay denilen şey "Esir" denilen bir madde ile kaplı ve gök cisimleri hareket etmiyor. Meteorlar ve Asteroitler ne o zaman? NASA 1983 yılında Nibiru'ya isim vermek için ESA ile kavga etti. ABD Astroloji Derneği'nin 1930'lu yıllardan beri Nibiru araştırmaları var. Israrla Nibiru'nun varlığını da reddediyorlar. NASA, ESA ve ISS gibi yapılar küreselcilere aittir ve küreselciler Nibiru'nun Dünya'ya yaklaştığını söyleyerek kurdukları küresel sistemin bir anda çökmesini istemezler. Son ana kadar insanlardan saklayacaklar. Bu sayede milyarlarca insandan bir anda kurtulacaklar. 5-6 büyük dağın altına kazdırdıkları devasa sığınaklarda kendilerini de koruyacaklar. İnsanlar şeytanla aşık atarken bir yandan "Allah Allah" diyecekler ve gerçekleri görmezden gelecekler. Nibiru geldiğinde de çok geç olmuş olacak.

Biz Tarık Yıldızı'nın gelip gelmeyeceğini ve Dünya'ya yıkım getirip getirmeyeceğini tartışmıyoruz. Bunlar olacak, eminiz. Zaten yaptığımız teleskop ve profesyonel fotoğraf makinesi çekimlerinde artık görülmeye başladı. Bizim haricimizde; Zeta Topluluğu bünyesinde pekçok insan ve Arap Dünyası'nda 200-250 kişilik bazı gruplar teleskoplarla Tarık Yıldızı gözlemi yapıyorlar. Yıkım sürecinin Teori olarak öne sürülen şekilleri farklıdır.


a. Carlos Munoz Ferrada'nın Yıkım Teorisi: Şili, İtalya ve Endonezya üçgeni arasındaki 30 major volkan patlar. Nibiru'nun (Tarık) üç kuyruğu bu üç ülkeye çarpar ve üçgen arasındaki bölge yok olur, çevresindeki yerler de çok büyük hasar alır. Karadeniz ve çevresi yok olur. CMF, Nibiru konusunda en fazl araştırma ve hesaplama yapan kişidir. NASA onu bünyesine katmak ve susturmak istedi ama gelen teklifleri kabul etmedi. O öldükten sonra NASA onun yayınlarını kitapçılardan, kütüphanelerden ve internetten kaldırttı. CMF'nın yolundan gidenler de gizli gruplar oluşturup dışarıya bilgi vermeden araştırmalarına devam ettiler. CMF'ya göre Nibiru geldiğinde dünyanın yarısından çoğu kuyrukların çarpmasıyla birlikte yok olacaktır.


b. Zeta Toplululuğu'nun Yıkım Teorisi: Kıta Tektonik Plakaları kayarak yer değiştirir ve Manyetik Kutuplar da başka yerlere doğru kayar. Yani kutup kaymaları / yer değiştirmeleri olur. Bu esnada dünyadaki pekçok volkan patlar ve büyük depremler olur. Ancak bu teoride "Güneş batıdan doğar" Hadisi karşılanmaz. Zeta'yı kuran kadın 80'li yıllarda trafik kazası geçirmiş ve o esnada kendisini uzaylıların kaçırıp ona çip taktıklarını söylemiş. Kadın uzaylılara inanıyor ve gelip onu alacakları günü bekliyor. Zeta Topluluğu içinde NASA'dan Nibiru'nun güncel resimlerini alan insanlar var. O yüzden ben de sadece o resimler için grubun kaynaklarından istifade ediyorum. Karaları 225 metre ve 457 metre su basacağı konusunu da Zeta bulmuştur. Ağrı Dağı'nın 4000 metresinde Nuh'un Gemisi bulunduktan sonra ben de tatmin oldum. Zeta'nın açıklamasında; Nibiru geçip gittikten sonra Ortadoğu'da Güneş kuzeyden doğuyor.


c. Bülent Abdullah Turgut'un Yıkım Teorisi: Benim teorimin bazı esasları bulunmaktadır:


- Manevi korumalı yerlere bir şey olmaz. Bunlardan en önemlileri: Cihan şehrindeki Oğuz Kağan'ın kurganı, Mezar-ı Şerif, Hicaz bölgesi, Mescid-i Aksa bölgesi (camiyi Yahudiler Siyon Tapınağı'nı meydana çıkartmak için yıkacak), Anadolu'da bazı yerler, İstanbul'un kadim Türkler tarafından kurulan küçük bir alanı


- Karalara 225 metre ve 457 metre su girecek. Bunların sebeplerini de en doğru şekilde ben açıkladım. Bunların haricinde okyanus kıyılarını tsunami fırtınaları şeklinde 2000 metreye varan dalgaların vuracağını, Akdeniz'de ve Ege'de bu tsunamilerin 800 metre ile 1500 metre arasında kalacağını da söyledim.


- Kıta Tektonik Plakaları kaysa bile Manyetosfer belirli bir süreliğine kalktığı zaman Nibiru'nun gücüyle Dünya tam bir takla atacak ve kutuplar yer değiştirecek. Böylece Ortadoğu'da Güneş batıdan doğabilecek.


Değişik kültürlerde, medeniyetlerde ve dinlerde bu yıldız ifade edilmiştir. Aynı yıldız olduğunu nereden anlıyoruz.


a. Tanrısal maneviyatı olan

b. Dünya'ya yıkıcı etkisi olan


tek bir yıldız betimlemesi vardır. Bugünlerde bu yıldız için o kültürlerde, medeniyetlerde ve dinlerde kullanılan ifadeleri ve şekil tanımlamalarını uzay görüntüleriyle karşılaştırdığımızda aynıları olduğunu anlamaktayız.


Yazdığım ve videolarda anlattığım hiçbir şeye bakmadan önyargı ile ya da sadece beni demoralize etmek ve çevremdeki insanların kafasında bana karşı soru işaretleri uyandırmak adına troller yapmadığını bırakmıyor. Beni yeni keşfedenler de eski yayınlarıma bakmayıp hemen soruyorlar. Vaktim elvermediği için yanıt veremiyorum.


Dinde "ifrat ve tefrit dengesine dikkat edin" diye nasihat edilir. Yani umursamazlık ile radikal tutum arasında dengede olacaksınız. Orta yoldan gideceksiniz, uç noktalara gitmeyeceksiniz. Bu tür konuları tamamen kafaya takıp gecenizi gündüzünüzü bununla geçirmeyin, günlük hayatınıza devam edin ve aynı zamanda da hazırlıklarınızı sürdürün. Bütün gün yakınlarınıza bu konulardan bahsederseniz onların kafası da şişer.


Mankurtlaşmış, geri zekalı, genel kültür namına hiçbir birikimi olmayan, çıkarı için ruhunu satabilecek, gerçek bilimi ve dini ilimleri yok sayan, inançsız veya bozuk inançlardan birine intisaplı, küreselcilere hizmet eden kişilere bunlardan bahsedince tabi ki "yok öyle bir şey" diyecekler. Zira onlar Esfel-i Safilin olup Nefs-i Emmare'nin en azgın hallerinde saplanıp kalmışlardır. Onlardan fayda uman kendisini iki cihanda da cehennemde bulur. Böylelerinin kendilerine bile hiçbir faydası yoktur. Safınızı ve istikametinizi doğru tutun ki sapık fikirler ve kişiler sizi de yanlarına çekemesin.



Hemen sosyal ağ hesaplarımı takip edin. Daha fazlasından haberdar olun: https://www.atalaryolu.com/post/bülent-abdullah-turgut-bat-phd



130 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Beğenmiyormuş bizi sivri

İnsanlara kendimizi beğendiremiyoruz. Hele bizi yeni tanıyıp araştırmaya başlayanlar hemen "yok senin cv'nde şunu gördüm, olmamış", "yok sen şunu yazmışsın, yerini bulmamış" diye yazıp duruyor. Kusura

Evrensel yenilebilirlik testi nedir?

Vahşi doğada kaybolmak veya mahsur kalmak ciddi bir iştir ve kendinize hayatta kalmak için en iyi şansı vermek için sağlam kararlar vermeniz gerekir. Ayrıca bazı temel vahşi hayatta kalma becerilerini

Berbat bir halde insanlar

Biz 30 yıldır "vatan", "millet", "devlet", "din", "tarih" anlatıyoruz ama zahmet edip dinlemiyorlar. Bir Arap çıkıyor "yok Osmanlı şöyle" , "yok Türkiye ne böyle" diye yayınlar yapıyor ama bizim geri

Bu websitede ve sosyal medya alanlarımızda yayınladığımız bilgiler ve belgeler kişisel görüşlerimizi, araştırmalarımızı, analizlerimizi ifade etmektedir. Başka kişileri, kurumları, kuruluşları bağlamamaktadır ve onlara ait görüşleri ifade etmemektedir. Anlattığımız ve sunduğumuz hiçbir şey size hiçbir şeyin garantisini vermez ve size ait sorumlulukların da hiçbirini üstlenmemekteyiz. Paylaşımlarımız bilgi verme amaçlıdır ve sizin kendi araştırmalarınızı yapmanız için ufkunuzu açma niteliğindedir.

©2023 Turkutopia Foundation International (Hungary, Finland, Kazakhstan)'a ait websitedir.

bottom of page