top of page

Sıfır Noktası

Yazıyoruz; okumuyorlar.. Video ile anlatıyoruz; izlemiyorlar. Aynı soru elli bin kere soruyorlar. "İlerleme" kısmına geçemediler, "Başlangıç Noktası" ardından "Sıfır Noktası" da oluşturduk. Maalesef insanların anlayış kabiliyetleri çok zayıfladı. Bir de üstüne bizim gibi alan çalışması yapan insanlara ve gruplara bir sürü kötü ithamda bulunanlar ve iftiralar atanlar oluyor. Biz kimseyi bir şey yapmaya zorlamıyoruz. Kırın dizinizi kendiniz yapın çalışmaları. "Benim vaktim yok" veya "kafam basmıyor" diyorsanız da bizim gibi çalışmalar yapmış olanlardan istifade edersiniz. İki tane seçeneğiniz var, üçüncüsü internet üzerinden birbirimize düşmanlık etmektir. Bizce o seçeneği değerlendirmeyin, belki yarın topluluğumuza bir işiniz düşer.

2689a6cb-816f-4c65-b446-77d45e4dcfad.jpg

BİLİNÇLENME ADINA

Dünya hiçbir zaman sessiz sedasız bir yer halinde olmadı. Eğer sessizlik meydana gelmişse akbabalar ve çakallar sinsi planlarını yürütüyorlardır ve toplumların içine sızarak o toplumu içeriden çökertiyordur. Görünen düşman en azından merttir ve ona karşı elinden geleni yaparsın. Sinsi düşman çeşitli sahte vaatleriyle senin yanındakileri de safına katar ve seni senin insanın eliyle ortadan kaldırtır. Görmek istemeyen kadar kör olanı yoktur ve insanların çoğunun gerçekte dünyada neler olup bittiğinden haberi yoktur ve hatta haberleri olmadığından bile habersizdirler. 

Doğal yolla, gökyüzü yoluyla ve insan eliyle gelebilen 500'den fazla afet ve felaket türü bulunmaktadır. Bunlar etkileri, çapları, yoğunlukları bakımından sınıflandırılırlar. İnsanlar bunlara karşı dirençli hale gelirlerse yaşamı sürdürme şansını elde ederler. Direnç elde edebilmenin ana prensibi ise dünya hayatına ve dünyalıklara güvenmemektir, bağlanmamaktır. Türk atalarımız altmışbin yıldan fazla zaman dünyalık sevdalara düşmeden ve her zaman mücadeleye hazır olarak yaşadılar. O yüzden de başarılı oldular. Ama dünya malına, şana, şöhrete itibar edenler onlara olan bağlarından dolayı mücadele etmeyi bile göze alamadılar. Her zaman bahaneler ve mazeretler ardına sığınanlar ilk yok olup gidenlerden oldu. Allah dahi böylelerini sevmedi.

İsteseniz de istemeseniz de, ağlasanız da sızlansanız da, keyfinizi kaçırsa da canınıza okusa da yaşamın getirdiği sorumlulukları almak ve mücadele etmek zorundasınız. Bir mal için yüzbinlerce lirayı harcamayı göze alırken zor ve kaotik afetlere ve felaketlere hazırlanmak için hiçbir şey harcamayanlar elbette ki tükenişle ve ardından yok oluşla yüzleşmek zorunda kalırlar. Bir milleti ortadan kaldırmanın bir çok yolu vardır. Bunlardan en sık kullanılanları; etnik yer değiştirmeye ve göçe zorlamak, çoğalmasını engellemek, fakirleştirmek ve varına yoğuna el koymak, çeşitli (dini, fikirsel, kültürel, yaşam anlayışı, milli, bilimsel, vs.) toplumsal kamplaşmalarla insanları birbirine düşürmek sayılabilir. Sun Tzu Savaş Sanatı adlı eserinde "en güzel savaş; akılla kazanılanıdır" der. Bazı toplumlar kendilerini dünya malına, güzle eşlere, tatlı hayatlara, şana ve şöhrete, güce öyle bir kaptırırlar ki burunlarının ucuna kadar gelen tehlikeyi göremezler. Böyle toplumlar bilge insanlara da eziyet ederler ve onları ötekileştirirler. Toplumun en ahmakları bilge gibi değerli görülür. O ahmaklar da zaten şeytani planları olanlara bilerek ya da bilmeyerek, dolaylı ya da direkt olarak, kapalı ya da açık olarak hizmet ederler.

Afetler ve Felaketler üzerine tedbir almak ve hazırlık yapmak için birkaç aşama vardır:

1. Afetlerden ve Felaketlerden önce hazırlıklar yapmak
2. Afetler ve Felaketler zamanı koordine olmak ve işbirliği yapmak
3. Afetler ve Felaketler sonrasında toplum olarak yeniden ayağa kalkmak

Birkaç tane örnek vererek hazırlıklı olmanın öneminden bahsedeceğim:

SSCB'den ayrıldıktan sonra Rusya Azerbaycan'a "Hay Toplumu için toprak vereceksiniz ve Ermenistan'ın kurulmasına ses çıkartmayacaksınız" dedi. Azerbaycan Türklerinin elinde hiçbir silah yoktu. O yüzden de Rusya'nın tehditine karşı bir şey diyemediler. Ermeni bile olmayan Haylar, Ermen Türklerinin tarihine ve kimliğine sahip çıkıp Ermenistan devletini kurdular. Azerbaycan Türkleri bu durumdan suçlu değildir. Ancak tedbirsizliğin nelere yol açabileceğine bir örnektir. Ellerinde silahlar olsaydı Rusya'ya kafa tutacaklarına eminiz. Tedbir sadece imkanlar dahilinde değil imkansızlık dahilinde de olabiliyor. Ancak iki durum da sonucu değiştirmiyor.

Yugoslavya dağıldıktan sonra Boşnaklar normal yaşamlarına devam etmeye başladılar. Bu da gayet insani bir durumdur. Evlenme, eşya alma, iş kurma, vs. hayatın akışına devam ettiler. Ancak Sırplar silahlanmaya ağırlık verdi. Ufacık çocukların bie silahı oldu. Sırplar Yugoslavya topraklarına sahip olma emelini taşıyorlardı ve Müslümanları topraklarında istemiyorlardı. Özellikle Bosna-Hersek'e ve Kosova'ya saldırılarını artırdı. Boşnakların elinde silah yoktu. Dolayısıyla da katledilen Boşnaklar oldu. Tedbirsizlik burada da kendini gösterdi.

Maraş Depremi'nden önce insanlar günlük hayatlarına devam ediyorlardı. Afetlere karşı halk olarak bilinçlenme ve hazırlık yapma gibi bir alışkanlığımız yoktu. Depremde vefat edenlerin belki 10 katı insan yoksunlukla mücadele etmeye başladı. Çadır, kriko, çekme halatı, vs. her şeye ihtiyaç vardı. Ardı sıra gelen depremlerden nasıl korunacağını da insanlar bilemedi. Daha güvenli yerleri bilmiyorlardı ki oralara geçip başka afetlerden korunabilsinler.. Yollar kapalı olduğu için dışarıdan yardımlar şehre ulaştırılamadı. Birlik olarak yaşadıkları alanları koruyamadılar. Birden bire çeteler ortada belirdi. 

Tedbirsizlik çoğu zaman insanların bahane üretme sözleridir. Normal, sağlıklı ve imkanların geniş olduğu zamanlarda insanlar kötü zamanlar için tedbir alma ve hazırlık yapma alışkanlığını terk ederler, sadece kendi konforlarını düşünürler, bütün sorumluluğu başkalarına ve devlete yıkarlar, zahmet edip te kendileri ve sevdikleri için bir şeylerin mücadelesini vermezler. Afetlerde yarım ekiplerinin ve devletin afetzedelere yardım edebilme kapasitesi % 2'yi geçmez. Meydana gelen ölümlerin % 40'ı afetlerin ilk yıkıcı etkisinden olurken % 60'ı da olumsuz şartlar ve yoksunluk (malzeme, yiyecek, alet-edevat, vs. yokluğu) dolayısıyla meydana gelir. Afetin hemen sonrası meydana gelen travmalar, bağışıklık sistemi düşüşleri, susuzluk, soğuğa aşırı maruziyet, hayvan saldırıları (haşerat, aç köpekler, vs.), çeşitli çetelerin eylemleri dolayısıyla büyük sıkıntılar oluşur. Eğer önceden bunlara karşı tedbirler düşünülmemişse ve hazırlık yapılmamışsa her türlü belaya açık hale gelinir. O vakit bahanelerinizin ve mazeretlerinizin ne kadar anlamsız olduğunu idrak edersiniz.

Yaşamın her alanı için bütçe ayırıyorsanız afetlere ve felaketlere hazırlık için de bütçe ayırmalısınız. Hazırlıklarınızı yıllara yayarak bütçe dengelemesini yapmalısınız. Bir şey yapmadan bekliyorsanız yıkımlar meydana geldiğinde çaresizliğe düştüğünüz vakit kabahati kendinizde arayın. Sigaraya, internete, telefona, mal almaya, araba almaya, ev almaya, gezmeye, tatile para bulan insanların afetlere ve felaketlere hazırlık için bütçe ayırmaması zaten felaketin en büyüğüdür. Kendisine ve sevdiklerine değer vermeyenler umursamazlık içinde yaşarlar. Yaşam her zaman normal gitmeyecektir. Bir gün elbette ki çok zorlu koşullarla karşılaşacaksınız. Daha psikolojik olarak afetlerin ve felaketlerin olacağına hazırlanmıyorsunuz ki somut adımları nasıl atacaksınız ve afet hareket planlarını nasıl yapacaksınız? Bu alanlarda çalışmalar yapan insanları da takdir etmiyorsunuz ve desteklemiyorsunuz. "Allah'ın takdiri", "kaderimizde olan neyse çekeriz", "ölümün önüne geçemeyiz" ve türlü kaderci sözlerle vicdanınızı rahatlamaya çalışmanız da işe yaramaz. Zira dinde böyle lafların yeri yoktur. 

Ahir Zaman Hadislerde "gelmiş geçmiş en kötü zaman ve kaotik olayların meydana çıkacağı, ölümlerin peşi sıra geleceği, insanların ahmaklıkları ve imansızlıkları yüzünden tükenişe gidecekleri ardışık olaylar silsilesinin gerçekleşeceği" zaman olarak geçer. Aslında Hadislerin yarısından çoğu Ahir Zaman ile ilgilidir. İslamiyet'in ilk zaman din adamları tarafından yoğun olarak anlatılmasına karşın 3-5 nesil sonra Siyasal İslam'ın devreye girmesiyle birlikte Ahir Zaman Hadislerinden fazla bahsedilmez olmuştur. İnsanları kandırmak, kendilerine yoldaş etmek, dünya sevgisi ile aklı karışık hale getirmek üzere daha pembe tablolara ağırlık verilmiştir. Cennet, huriler, cennet ırmakları gibi şeyler anlatılır olmuştur. Çünkü insanların gözleri önüne kıymetli, çıkara hizmet eden, güzel görünen tablolar konulması Siyasal İslamcıların işine yaramıştır. Eşeğin önüne sarkıtılan havuç gibi Müslümanlar Siyasal İslamcılar tarafından güdülmüşlerdir. Halbuki insanların büyük bir kesimi Cehennem ehlidir, ahlaken yozlaşmıştır, Yahudilerin düştüğü bozuk zihniyetlere düşmüştür, ehl-i dünya haline gelmiştir.

Gelmiş geçmiş en kötü zaman olan Ahir Zaman için iman tazelemek, hazırlık yapmak, akıllı olmak, bilgiyi doğru kullanmak, ahlakı düzeltmek, birlik olmak, ilim sahibi olmak gerekmektedir. Dünya yavaş yavaş yok olma sürecine yani Kıyamet'e ilerlerken Müslümanların son görevleri vardır. Mehdi'ye katılmak ve dünyayı küfürden temizlemek gibi.. Ama Müslümanların çoğu Kıyamet'e ya inanmıyor ya da daha yüzyıllar var sanıyor. Kripto Yahudiler Müslümanları aldatıyor. Bu yüzden Müslümanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içindeyken kaotik süreçlere yakalanacaklar.

Hadiste söylenene göre "Kıyamet 15. asra varmadan kopar". Şu anda 1445 yılındayız. "En fazla" 55 yıl vardır. Bunun 40 yılı İkinci Asr-ı Saadet Dönemi'dir. 5, 7 veya 9 yıl Mehdi'nin sultanlık dönemidir. Ahir Zaman için ifade edilen; Tarık Yıldızı'nın Dünya'ya çarpması, Güneş'in batıdan doğması, insanların hızla ölmeleri, kötü cinlerin ve şeytanların yerleşim yerlerini basması, Melhame-i Kübra, Dabbet'ül Arz, Büyük Süfyan'ın çıkışı, Deccal'ın çıkışı, Mehdi'nin çıkışı, Hz.İsa'nın (as) yeryüzüne inmesi, Yecüc ve Mecüc işgalleri gibi türlü büyük olaylar belki de 5-6 yıl içerisinde olup bitecektir. Bu esnada aklı ve mantığı, bilimi ve dini ilimleri, tedbiri güzel kullanan Müslümanlar İnşallah kurtuluşa ereceklerdir. Ancak binlerce sapık fırkaya ayrılmış Müslümanların çoğu helak olup gidecektir. 

Bunca büyük olay olurken siz kendinize çeki düzen vermez, bahanelerin arkasına sığınıp bildiğinizi okur, bilimi ve dini ilimleri faydalı şekilde kullanmaz, tedbir üzere hazırlık yapmaz, gaflet içinde keyfi yaşama devam eder iseniz ne olacağı bellidir. Bahanelerin ve mazeretlerin hiçbir işe yaramadığı Hesap Günü "ömrünü nasıl geçirdin?" sorusuna doğru düzgün yanıt bile veremezsiniz. Hadislerde bile Ahir Zaman olaylarına karşı çeşitli tedbirler bize anlatılmıştır. Yani her şeyi öylece kendi haline bırak ve gerisini Allah halleder anlayışı benimsenmemiştir. Kadercilik anlayışı dinimizde yoktur. Tasavvufta insanın amelleri, gayreti ve duası ile kaderine şekil verdiği konusu anlatılmaktadır. "Allah ne yazdıysa o" sözü bile tasavvufa uygun değildir. Dinimizde önce tedbir ve gayret, sonra dua ve tevekkül vardır.

Dünyanın sonuna doğru yaklaşırken Müslümanların hala kripto Yahudilerin gölgesi altında yaşadıklarını ve ehl-i dünya olarak ciddi hiçbir şeyi umursamadan devam ettiklerini görmek gerçekten çok ilginçtir. Yahudiler için Cehennem olgusu yoktur. O yüzden onlar hiç ölmeyecekmiş gibi ve öldükten sonra direkt Cennet'e götürülecekmiş gibi düşünürler ve yaşarlar. O yüzden onlar için her zaman "mutluluk" vardır. Ama Müslümanlar bu kafadakiler tarafından kandırılırlar, aldatılırlar ve kullanılırlar. Tek korktukları Türkler idi, artık onları da pasifize ettiler. Onlar bu dünyada yalancı cennetlerinde yaşarlarken Müslümanları da hipnotik ve yalancı bir cennete sürüklemişlerdir. Bunu da maddiyatı ve dünya hırsını Müslümanlara aşılayarak yapmışlardır.

Bütün bunları da bir kenara bırakalım.. Türkler milli, manevi ve dini değerlerini, zihniyetini, töresini, gerçek tarihini, kültürünü, ülkülerini, geleneklerini ne kadar biliyorlar ve bunlara ne kadar sahip çıkıyorlar? Maalesef koca bir "hiç". Ruhsal açıdan yok olmuş bir milletin bedensel varlığının da bir önemi kalmamıştır.

Son ana kadar oturup izleyeceksiniz ve o vakitten sonra medet umacaksınız.. Nasıl olsa Allah ta yardım eder.. Olmadı; ölmüşleriniz gelip sorunları çözer.. Bu kafadaki insanlar çoktan ruhlarını teslim etmişlerdir. Sizi aldatanlar çoktan sığınaklarını hazırladılar ve hatta o sığınaklara yerleştiler. Ama sizde "bilgi edinme" aşaması için bile bir gayret yok.

İnsanlar dini doğru ve düzgün bilmedikleri halde sadece kendi yorumlarını anlatıyorlar. İnsanlar İslamiyet'i değil kendi uydurdukları dini benimsiyorlar. 

Afetlere ve felaketlere karşı tedbirler alanların çok büyük avantajları oluyor. Bunlar afetlere karşı bilinçlenme ve hayata tutunma parametrelerini güçlendiriyor..

1. Afet öncesi, afet sırasında ve afet sonrasında ne yapacaklarını biliyorlar
2. Afetler karşısında yaşama tutunmak için umutları oluyor
3. Afetler sırasında harekete geçmek için motivasyon sağlıyorlar
4. Kime güvenebileceklerini ve kiminle dayanışma içinde olabileceklerini biliyorlar
5. Afet Risk Analizi ve Afet Hareket Planı sahibi oluyorlar

Şu anda 2 büyük tehdit bulunuyor:

1. Küreselcilerin Büyük Sıfırlaması: Ajanda 2030 uyarında 2030 yılına kadar dünyanın ekonomik, sosyal, siyasi, ticari, kültürel, milli açılardan sıfırlanması ve dünya sathındaki canlıların çoğunun azaltılması söz konusudur. Adamlar yaptıkları yayınlarda bunları açık açık anlatıyorlar. Ama insanımız hala onlar "iyilik abidesi" olarak görüyor. Frekans saldırıları, hipnotik yöntemler, algı yönetimi, İnsan Mühendisliği, okumuş cahillik insanların akıllarını başlarından aldığı üzere pek çok insan neler olup bittiğinden habersizdir. Onların uyanışı hesap günü feci olacaktır.

a. Elektriğin ve internetin gitmesi, sistemin sıfırlanması
b. Yeni Dünya Düzeni adı altında Deccaliyet yolunun açılması
c. İnsan sayısının önce 500 milyonun ve sonra 30 milyonun altına indirilmesi

2. Büyük İlahi Yıkım / Apocalypse: İnsanların yoldan çıktığı bir zamanda Tarık Yıldızı gibi Allah'ın hususi bir yapısı Dünya'ya doğru yaklaşıyor. İncil'de, Hadislerde ve Hutbelerde bu yıldızın yıkıcılığı hakkında bilgiler bulunuyor. Bazı kaynaklarda "insanların 1/7'si yani 1 milyar kadarı" ölecek deniliyor. Zaten Melhame-i Kübra'da da büyük bir ölüm dalgası bekleniyor. Ahir Zaman olayları bitip İkinci Asr-ı Saadet Dönemi başladığında dünyada pek fazla insan kalmayacak. Geriye kalanların çoğu da Anadolu ve Ön Asya coğrafyasında olacak. Anadolu'nun 1/4'ü sular altında kalacak ve geriye kalanı da çok büyük afetlerle yüzleşecek. Aklı, bilimleri, Hadisleri, doğru ve faydalı bilgileri etkili ve zamanında kullananlar İnşallah kurtulacaktır.

a. Elektrik ve elektronik sistemlerin gitmesi
b. İnsan, hayvan ve bitki sayısının azalması
c. Küresel çapta yıkımın gelmesi

Bunlardan hangisiyle ilgili bir şeyler okudunuz ve araştırma yaptınız? Bunlardan hangisine karşı hazırsınız? Hiçbir bilginiz olmamasına karşın sadece öyle olmadığını temenni adına ret mi ediyorsunuz? Hala konforunuzu mu düşünüyorsunuz?
 

HAZIRLIK İÇİN NE YAPAYIM?

Sosyal medya hesaplarımda günde 3 öğün insanlara söylüyorum.. Websitelerimde, sosyal medya alanlarımdaki geçmiş yazılarda ve Youtube kanalımda anlatıyorum ama maalesef insanlar anlamak istemiyor. Ben de artık nasıl anlatacağımı gerçekten şaşırdım. Yazı ile anlatıyordum "biz okumayı sevmiyoruz, video ile anlat" dediler. Onu da yaptım ama onu da izlemediler. Bana direkt soru soruyorlar ve her kişiye ayrı ayrı anlatmamı istiyorlar. Bir tek kişi olsa neyse, her gün yüzlerce insana tek tek nasıl anlatayım? Yazdıklarımı okumalısınız ve videolarımı seyretmelisiniz. Son kez açıkça buraya yazıyorum. Hala anlamayan varsa kendine bir zeka testi ve bir de akıl kontrolü yaptırsın. Sorun bende değil.. 

Dönüp dolaşıyoruz hep aynı noktaya geliyoruz. Bir türlü ilerleyemiyoruz..

1. Mızmızlanacaksanız ve sorunların üstesinden gelemeyecekseniz,
2. Çevrenizdeki insanların umursamazlığından ve alay etmesinden şikayet edecekseniz,
3. Hemen sıkılıp vazgeçecekseniz ve önemsemeyecekseniz,
4. Korkularınızla yüzleşemeyecekseniz,
5. Sorunlarınızla başkalarının kafasını şişirip duracaksanız (örneğin benim),
6. Saçma sapan şeyler anlatan insanları dinleyecekseniz ve fitnelere değer verecekseniz

 

hiç bu işlere girişmeyin. Kendinizi mutlu hissedeceğiniz yerlerde vakit geçirin. Kimse sizinle öyle uzun uzadıya ilgilenemez. Herkesin derdi ve işi başından aşkın. Aynı şeyleri binlerce insandan dinlemek karşınızdakini yoruyor.

Hazırlıkçı olmak istiyorsanız 2 tane seçeneğiniz var ve istediğiniz bir tanesine göre yönünüzü belirleyeceksiniz:

1. Kendi başınıza hareket edeceksiniz
2. Bizimki gibi (Türk Hazırlıkçılar Topluluğu) bir topluluk ile hareket edeceksiniz

Her halükarda hazırlığınız için temel gereksinimleriniz vardır:

A. Bilgiler:

1. İşinize çok yarayacak bilgiler (Bushcraft, Surviving, Sağlık, IFAK, Bahçecilik, vs.)
2. Afetler ve felaketler ile ilgili bilgiler
3. Ahir Zamanı tanımak ile ilgili bilgiler
4. Yüzleşeceğiniz için Tarık Yıldızı ile ilgili bilgiler

B. Haritalar:

1. Tarık Yıldızı geldiğinde kullanmanız gereken özel haritalar
2. Farklı major afetlere ve felaketlere yönelik hazırlanmış güvenli alan haritaları
3. Şehir içinde ve dışında organize olabilmenize olanak sağlayan haritalar
4. Detaylı fiziki ve siyasi haritalar

C. Malzemeler:

1. Kampçılık malzemeleri
2. Çeşitli araç-gereç

D. Afet Hareket Planı:

1. Genel Afet Hareket Planları
2. Kişisel Afet Hareket Planı

BİZİM YAYINLARIMIZLA İŞE BAŞLAYACAKSANIZ

Bizim yayınlarımızla işe başlayacaksanız size bir tavsiye vereceğiz. Ailenizle bu konularda mutabakatınız yoksa ve kendi kazancınızın sahibi değilseniz bizi ailenizle muhatap etmeyin. Ailenizi ikna etmek için biz uğraşamayız. Hazırlıkçılık ciddi bir uğraştır, kendini geliştirmemiş ve ehl-i dünya insanların uğraş alanı hiç değildir. Onlar sürekli ya mızmızlanır, ya işine gelmeyen şeyleri yok sayar, ya ciddi uğraş veren insanları kötüler. Biz belirli bir kültürel, akli ve imani gelişimini tamamlamış insanlara hitap ediyoruz. Bizimle boş tartışmalara girmeyin.

İlk aşama olarak:

- Kurtuluş Rehberi kitabımızı alın. www.kurtulusrehberi.com ve www.florakitap.com
- Güvenli alan haritaları edinin. En az 3 şehre ait haritaları edinin. Bizim sizden talebimiz 10 adet toplu kitap alımı yapmanız veya daha makul Malzeme Temininde bulunmanız.
- Kıyı şehirlerinde veya DAF kesişme alanında iseniz buralara ait Kurtuluş Rehberi dijital dokümanlarından edinin. Bizim sizden talebimiz 10 adet toplu kitap alımı yapmanız veya daha makul Malzeme Temininde bulunmanız.
- Avrupa'da yaşıyorsanız Almanya Kurtuluş Rehberi dijital yayınımızı edinin. Bizim sizden talebimiz 10 adet toplu kitap alımı yapmanız veya daha makul Malzeme Temininde bulunmanız.
- Küçük önemli dijital yayınlar paketimizden edinin. Bizim sizden talebimiz 30 adet toplu kitap alımı yapmanız veya daha makul Malzeme Temininde bulunmanız.

 

Yurtiçinde yaşıyorsanız:

 

- Türkütopya Türkiye Obalarına veya Türkütopya VIP Obalarına katılın. Bizim sizden talebimiz 500 adet / 750 adet toplu kitap alımı yapmanız veya daha makul Malzeme Temininde bulunmanız.

 

Yurtdışında yaşıyorsanız:

 

- Türkütopya Dünya Obalarına, Türkütopya Turan Obalarına veya Türkütopya Arap Obalarına katılın. Bizim sizden talebimiz 500 adet toplu kitap alımı yapmanız veya daha makul Malzeme Temininde bulunmanız.
- İlaveten Türkütopya Türkiye Obalarına katılın. Bizim sizden talebimiz 500 adet adet toplu kitap alımı yapmanız veya daha makul Malzeme Temininde bulunmanız.

GÜVENLİ YERLEŞİM YERİ SEÇME

İnsanlar sık sık kendi yerleşim yerleriyle veya yerleşmek istedikleri yerler ile ilgili sorular soruyorlar. Bu tür sorulara hızlıca cevap verilmesi mümkün değildir. Çünkü bir bölgenin "KAOTİK AFETLERE YÖNELİK TEDBİREN BULUNULABİLECEK GÜVENLİ ALANLARI TESPİT ETMEK ÜZERE" 25 farklı afet türüne ve 20 farklı harita türüne göre genel olarak incelenmesi farklı şeydir ama "KİŞİSEL YERLEŞİM AMAÇLI LOKASYON BAZLI ETÜTLER YAPMAK" ayrı şeydir. Bizim bu çalışmalarımızdaki amacımız insanların yerleşim amacıyla güvenli alan tespiti yapmak değildir, kaotik afetler meydana geldiğinde şehirlerde olası en güvenli alanları tespit etmektir. Siz kişisel sorununuza yanıt arıyorsunuz ama biz milletin bekasını temin amacıyla olası en iyi çözümleri ortaya çıkartmaya çalışıyoruz. Kişisel lokasyon bazlı güvenli alan analizleri 2 hafta sürmekte ve oldukça maliyetli olmaktadır. O konularla yurtdışındaki yardımcıların ilgilenmektedir.

Genel olarak şuralar yüksek risk altındadır;

- Volkanların 200 km çapındaki alanlar

- Denizaltı volkanlarının erişebileceği bütün kıyılar

- Deprem fay hatlarının üzerinde bulunan yerler

- Heyelan ve alüvyonal ova alanları

- Elektrik üreten tesisler ve 50 km yakını

- Yoğun elektrik tüketen yerleşim yerleri

- Barajlar ve geçtikleri yerler; yanlara doğru 10 km mesafeler

- Denizlerden 100-150 km içerilere kadar 500 metre altı rakım olan yerler (su basması haritalarına göre)

- Deniz kıyılarından 6-7 km mesafeye kadar olan yerler 800-1500 metre arası tsunamilere maruz kalabilir

- Metal madenleri bulunan yerler

- Metalik araç-gereç çok olan yerler

AÇIKLAMALAR

Kendi başınıza hareket etmek istiyorsanız biraz kendinizi yoracaksınız. Bazı bilimleri ve Hadisleri okuyup özümsemeniz gerekiyor. Sonra oturup çalışmalarınızı yapacaksınız. Bilgileri kendiniz toparlayacaksınız, haritalarınızı hazırlayacaksınız ve kendiniz için güvenli alanları belirleyeceksiniz.

Topluluk dahilinde hareket etmek istiyorsanız; bu alanda çaba gösteren toplulukların kaynaklarını kullanacaksınız. Biz bu konuda oldukça fazla çalışma yaptık. Diliyorsanız bizim kaynaklarımızı kullanabilirsiniz. Edinme şartları ve çalışmalarımız Atalaryolu websitemizde yazmaktadır. Sayfalara tek tek bakmak zor geliyorsa genel liste PDF'ini indirip bakın. Ayrıca topluluk dahilinde afet tedbir kampları / obalar organizasyonu için katılım yapmak istiyorsanız onunla ilgili bilgiler websitemizde bulunuyor. Oba organizasyonuna katılanlara zaten külliyat hediye ediliyor. Arasanız da bulamazsınız böyle fırsatı.. 

Bizimle benzer görüşlerde değilseniz, Hadislere inanmıyorsanız, Kıyamet sürecine inanmıyorsanız, Büyük Yıkım Sürecine inanmıyorsanız, Tarık Yıldızı'na inanmıyorsanız, Hazırlık yapmayı gereksiz görüyorsanız hiç uğraşmayın. Ne kendinizi yorun ne de bizi. Ancak bize de Tarık Yıldızı'nın ilk gürültüsüne (sayha) kadar erişebilirsiniz. Sayha duyulduğu anda iletişim kesilir. Sadece o güne kadar bizimle yol almayı seçenler iletişim kurabilirler. 

Daha fazlasını öğrenmek istiyorsanız da websitelerimizin sayfalarını ve blog alanlarını okuyun. Okumazsanız öğrenemezsiniz ve durmadan soru sorarsınız.

ABD'de daha birkaç yıl öncesine kadar 10 milyon kadar insan Hazırlıkçı (Prepper) idi ama şu anda ABD nüfusunun 1/3'ü (100 milyon) Hazırlıkçı olmuş durumda. Küreselciler sığınaklarını yaptırdılar ve oralara yerleştiler bile. Ülkemizin küreselcileri de sığınaklarını hazırladılar ya da hazırlıyorlar. Gerisini siz düşünün.. Gelmekte olan Kıyamet (Doomsday) değil, İlahi Büyük Yıkım (Apocalypse). O da Tarık Yıldızı yani Pelin (Wormwood) Yıldızı ile gelecek. Dinler böyle söylüyor. Kendi bildiğini okuyanlar için bunların hiçbir önemi yok, bizim için de onların hiçbir önemi yok. Kimse kimseyi üzmesin, herkes kendi işine ve uğraşına baksın.

 

Biz bu alanda 3 yıldır çaba sarf ediyoruz ve çalışmalar yapıyoruz. Türkiye'de ve hatta dünyada eşi ve benzeri olmayan çalışmalar yaptık. Çalışmalarımız için çok fazla emek, zaman ve para harcadık. Bunlar kolay yapılan şeyler değildir. İlk birkaç yıl insanlara pek çok şeyi ücretsiz olarak dağıttık. Ancak bir süredir kendi hazırlıklarımıza da katkısı olması için 3 farklı yöntem ile insanların desteğini talep ediyoruz:

 

1. Kurtuluş Rehberi kitabından toplu alım

2. Malzeme tedarikine destek, malzeme hediyesi

3. Yüksek destek

 

Bunlar bizim kişisel ve özel çalışmalarımızdır. İstediğimiz şekilde kullanma hakkına sahibiz. Onca emek sarf edilen materyalleri de öylece vermemizi kimse bekleyemez. Bizden daha iyisini yapabilecek olan varsa buyursun yapsın ve ücretsiz olarak dağıtsın. Bize de bir katkısı dokunmayacaksa ne diye kendi çevremiz için hazırladığımız çalışmaları başkalarıyla da paylaşalım? "Hayırlı ve faydalı bir uğraş / ideal var" dediğimizde kimse bize maddi destek yapmıyor. İdealler ve uğraşlar kuru laf ile yürümüyor, harcama gerektiriyor. Hadi normal harcamaları kendi kaynaklarımızdan sağlıyoruz ama çalışmalarımızın sürmesi için insanların da bize destek vermesi şart. Dünyanın en pahalı metası bilgidir. Elinizde bilgi yoksa hiçbir şey yapamazsınız. Elinizde haritalar yoksa kaotik afetlerde öylece kalırsınız. "Ölür kurtulurum" demekle de hemen ölünüp gidilmiyor. Dinimiz bize "önce tedbir al sonra tevekkül et" diyor. Mal edinmede gösterdiğiniz azmi afetlere hazırlık için de göstermelisiniz.

 

Hakkımızda ileri geri konuşan bir sürü insan göreceksiniz.. Troller, kötü niyetli insanlar, kendini öne çıkartamaya çalışanlar, kendi bozuk ve sapkın fikirlerini desteklemek için bize saldıranlar her zaman olmuştur. Bunlardan bazıları şöyledir:

 

- İnsanları "reptilyan" denilen sürüngenlerin yarattığını iddia edenler..

- İnsanları "Anunnaki" denilen cin toplumunun yarattığını iddia edenler..

- Düz dünyaya inanıp uzayın varlığına inanmayanlar..

- Kıyamet ve Büyük Yıkım süreçlerine inanmayanlar..

- Her şey için Kuran'ın yeterli olduğuna ve Hadislerin yalan olduğuna inananlar..

- Tarık Yıldızı'nın gelip rahatını bozacağından korkanlar..

- Sözde Komplo Teorisyenleri ve özünde Küreselcilerin kontrollü muhalefetini yapanlar..

- Bizi hiç dinlemeyip önyargılarla bize bakanlar..

- Yıldız fallarına yani Astrolojiye bel bağlamış olanlar..

- Kullara tapınıp Allah'ı unutan ama sözde Müslümanlık taslayanlar..

 

Kafası karışık saçma sapan insanların anlattıklarını mı dinleyeceksiniz yoksa mantıklı, akla uygun, gerçek bilimlere ve İslami ilimleri kaynak alarak anlatan bir insana mı? Önce buna bir karar verin.. Her önünüze geleni dinlerseniz kafanız karışır. Anlatan kişiler sadece ucuz popülizm mi yapıyor yoksa cidden kaynaklara dayalı mı anlatıyor, ona bir bakın.. Kafadan uydurup anlatıyorsa o sadece ucuz popülizm yapıyordur ve çıkar peşindedir. Takipçi sayısını artırıp internet üzerinden para kazanmak isteyen tipler popülisttir.
 

Milletimizin Selameti ve Güvenliği İçin

Olası kaotik süreçlere hazırlanmada ülkemiz maalesef yetersizdir. Bir afet meydana geldiği zaman kurtarma ekiplerinin sadece % 2'lik bir kesime ulaşabildiğini biliyor musunuz? Afetler başlamadan önce bunlara ait belirtiler olduğunu ve bunlara dikkat ederek yaşamınızı % 80 ihtimalle güven altına alabileceğinizi biliyor musunuz? Afetlerden kurtulan insanların % 60'ının çevresel kötü koşullar ve yoksunluk sebebiyle ömür boyu sürecek çok ciddi hastalıklara ve psikolojik buhranlara düştüğünü biliyor musunuz? İşte bu noktada biz; bilimle, akılla, mantıkla, gözlemle, analizle, öngörüyle, teknik verileri inceleme ile insanımıza olası gelişmeler hakkında bilgiler veriyoruz. Bununla da yetinmeyip olası afet ve felaket türlerine karşı gerekli olacak Bushcraft, Woodcraft, Kampçılık, Kırsalda Sağlık, IFAK, Bahçecilik, Topluluk Olma, Güvenlik gibi konularda bilgiler, dokümanlar, yayınlar paylaşıyoruz. Hatta bununla da yetinmeyip; kaotik zamanlarda insanların bir araya gelerek dayanışma içerisinde hareket etmelerine olanak sağlayacak kamp yani oba organizasyonunu yapıyoruz. Kötü niyetli insanların, cehaletin ve kötü düşüncelerin çoğaldığı bir zamanda bütün bunlarla uğraşmak çok büyük zaman, emek ve masraf gerektirmektedir. Bunlar herkesin uğraşabileceği işler değildir. Sadece alıp kullanma bağlamında insanlar gayret gösterebilirler. Onda da kültürel tabanlarını iyi seviyede geliştirebilmişlerse..

Hazırlıkçının sorduğu soru ve odaklanması "ben afetlere ve zor zamanlara nasıl hazırlanırım?" sorusu üzerinedir. "Şu olay ne zaman olacak?" şeklinde sorular bizim sorumuz ve sorunumuz değildir. Elbette ki elimizdeki teknik veriler, gözlemler ve analizler doğrultusunda bazı öngörülerde bulunabiliyoruz. Bunların dahi kaynakları vardır, hiçbiri kafadan atma değildir. Bizim amacımız hangi tarihte hangi olayın kesin olarak cereyan ettiği de değildir. Biz müneccim, yıldız falcısı, heyecanlı internet fenomeni, kendine konu arayan gazeteci değiliz. Eğer ki bir olayın bir tarihte "olması ihtimali" belirmişse biz o tarih için tedbirli durmaya çalışırız. Eğer o tarihte bir şeyler olursa hemen harekete geçmeyi ve kendimizi korumayı isteriz. Bu da gayet doğaldır ve mantıklıdır. Hangi olayın hangi tarihte olacağı gibi konular zaten bizi aşar ve bizi ilgilendirmez. Biz popülizme malzeme üretmeyiz. Tedbir ve hazırlık üzerine kafa yorarız. Bizden zorla bir tarih almaya çalışan çok insan oluyor. Referans alanlarımıdaki kaynaklardaki verilere, gözlemlerimize ve analizlerimize bakarak olasılıkları değerlendiriyoruz. Ona göre de "olabilirlik" esasına göre tedbirli olmayı arzuluyoruz. "Kesin olarak şu tarihte şu olacak" demiyoruz. Zaten böyle bir şey bizim ilgi ve çalışma alanımız içinde bulunmamaktadır. Kullandığımız kelimelere, niyetimize, çalışma alanımıza ve çalışma şeklimize, duyarlı olduğumuz şeylere, cümlelerimizden hassasiyete aldırış etmeden cımbızla birkaç kelimeyi çekip alarak bizi kötülemek üzere kullanan çok sayıda akılsız ve kötü niyetli insan olmaktadır. Başkalarının anlattığı bilgileri de alarak kafasını karıştırıp bize gelen insanlar da çoktur. Halbuki bizim anlattığımız şeyler çok farklıdır. 

Bizimle benzer kategoride bir şeyler anlatan ama yalan yanlış şeyleri insanlara pazarlayanlar: Agartacılar, Reptilyancılar, Düz Dünyacılar, Kuraniyyun (tek dini kaynak olarak Kuran'ı görenler), Hadisleri reddedenler, dinleri reddedenler, Anunnaki kıyımına inananlar gibi türlü fikri akımdan insan bizimle temelde aynı kategoride bilgiler paylaşıyor görünseler de aslında hiçbir doğruluk yanı olmayan ve uydurma bilgileri insanlara sunmaktadırlar. Bunlar kendilerine takipçi ve destekçi kitlesi oluşturmaya çalışan tiplerdir.

Bizim anlattıklarımızı reddedenler: Özellikle Tarık Yıldızı'nın varlığını reddedenler bu gruptadırlar. Bunlar Küreselci karşıtı olduklarını iddia ederler ve Tarık Yıldızı'nı da Küreselcilerin uydurduğunu iddia edenler. Aslında baştan aşağı çelişki doludurlar. Zira Küreselciler de Tarık Yıldızı'nı hem reddederler ve hem de kabul ederler. Kontrollü muhalefet gruplarına yıldızın varlığını reddetmeleri yönünde manipülasyon yaparlarken destekçi gruplarına ne reddetme ve ne de kabul etme yönünde manipülasyon yaparlar.

İnsanlar artık öyle bir hale geldi ki; çıkarlarına ters gelen her şeyi reddetme veya kötüleme eğilimindeler. Buna dini değerlerimiz de dahildir. İşine gelmeyince Kuran'ı, Hadisleri, İslam Büyüklerini, Sahih Din Alimlerini, İslami Kaynakları reddeden ya da Deizm, Agnostizm, vs. gibi fikri bozuk akımlara yönelen insanlar giderek çoğalıyor. İşine gelmediği anda hemen reddet, kurtul mantığını işletiyorlar. Maalesef yoldan çıkmış bir çok insan da bu gaflet ve dine hıyanet içindeki insanlara tabi oluyor. Her geçen gün yeni bir sapık fırka türüyor.

Bizim temel çalışmalarımız:

Tek bir kitap ile 18 yıllık okul hayatını tamamlayabilmiş tek bir kişi var mıdır? Siz dünyanın gelmiş geçmiş en kötü olaylarına ve büyük yıkıma ilerlenen Ahir Zaman sürecine girerken hala ehl-i dünya olarak normal yaşantınıza devam edebiliyorsanız bu gamsızlığınızı tebrik etmek isteriz. Bizim yazdığımız kitabı alarak bütün hazırlıkları yapmış olacağını zanneden insanlar gerçekten çok saftır. Kitabın içeriğini ve kullanım amacını bilmeden yorum yapmaktadırlar. Ömründe hiç kitap almamış insanlar maalesef bize saldırıyorlar. Tek bir kitabın size Nuh'un Gemisi olmasını bekliyorsanız çok yanılırsınız. Hazırlanmanız için ciddi bir yayın ve harita setiniz olması gerekiyor. Şimdi de "bunun sonu yok" diyeceksiniz. Ama yaşamın ve aklın bir sonu var; o da sizin gamsızlığınızın başladığı yerdir. Keşke her şey öyle kolay olsaydı. İlahi Büyük Yıkım sürecine tek bir kitapla değil, ciddi bir külliyat ve ciddi bir topluluk ile hazırlanmak zorundasınız. Ayrıca kamp malzemeleri de almak zorundasınız. Çünkü yerleşim yerlerinde yaşanamaz hale gelinecektir. Sadece izleyen ve bugünün işini erteleyip duran insanlara şaşmamak elde değil. Afetlerin sayısının ve gücünün artması, Tarık Yıldızı'nın gürültüsü, Tarık Yıldızı'nın meydana çıkması şeklinde ilerleyecek süreçte artık "Tarık Yıldızı'nın gürültüsü" aşamasındayız. Bu gürültü duyulduktan sonra bize ulaşabilmeniz mümkün olmayacaktır. Zira artık son hazırlıklarımızı yapıyor olacağız, başkalarıyla ilgilenemeyiz. Son anda harekete geçmek isteyenler sadece hüsrara uğrayacaklardır. İster hazırlıklarınızı kendi başınıza yapın veya ister bizim çalışmalarımızdan istifade edin. Ancak bizim onca çalışmaya büyük emek, zaman ve para harcadığımızı unutmayın. Yaşamda hiçbir şey bedava değildir. Kafanızda nasıl bir dünya var bilmiyoruz ama gerçek yaşamda boş hayallere yer yoktur. Bir hayır kurumu olsaydık bile onu maddeten besleyecek kaynakların olması gerekirdi ki aksi halde ayakta duramazdı. Biz kurtarıcı değiliz, tedbir alıcıyız ve mücadele edeniz. Siz kendinizi bilinmezliğe atmak istiyorsanız ona karışamayız. Ama siz de bizim gayretlerimize karışamazsınız. Kıyamete daha vakit var ancak İlahi Büyük Yıkım geliyor. Bugüne kadar binlerce insana zaten iyilik yaptık. Bizim yaptıklarımız kadarını yaptıktan sonra sizin bizim hakkımızda söz söylemeye hakkınız olabilir.

Hazırlığınız 5 aşamadan oluşmalıdır:

1. Zihinsel ve Psikolojik Temel Kurma / Motivasyon ve Gayret
2. Bilgi, Doküman, Kitap ve Harita Temini / Ne Yapacağınızı Bilin
3. Genel Afet Hareket Planı Hazırlama / Tek Başınıza veya Ailenizle, Grup Olarak veya Obaya Katılarak
4. Kişisel Afet Hareket Planı Hazırlama / 15 Şehir Kurtuluş Rehberi Yayınımızdakilere Göre
5. Kamp Malzemeleri Alma

Bizim size sunabileceklerimiz:

Yaptığımız çalışmaları küçümseyen insanlar olduğu gibi anlamayanlar ve bizi hayır kurumu gibi görenler de var. Bu bir gönüllü ve kişisel gayret çalışmasıdır. Son 3 yılda 60000 sayfa (200 kitap dolusu) dokümanı zaten ücretsiz olarak dağıttık ve 50000+ sosyal medya paylaşımı yaptık. Artık yayınlarımız ve organizasyonumuz belirli şartlarla insanlara sunulmaktadır.

Afet Hazırlık Külliyatı: Kaotik afetlere hazırlanmada gerekli olacak bir çok bilgi dokümanını ve haritayı bünyesinde bulunduran külliyattır. Öncelik ve önem seviyesine göre Küçük Set, Orta Set ve Büyük Set olarak ayarlanmıştır. 

Pratik Çözüm: Oba / afet acil durum kamp organizasyonuna katılarak hem Afet Hazırlık Külliyatı almış ve hem de kamp organizasyonuna katılmış olursunuz. Oba katılımı sizin için ileriye dönük en iyi çözümdür. Ülkemizde birçok varlıklı insan kendi sığınaklarını yaptırıyor. 3000'den fazla katılımcı ve 30000'den fazla paydaş ta oba yapılarına iştirak ediyor. Dünya çapında ise 44 ülkede 25 milyon insan oba yapılarına katılıyor. Amacımız milletimizin afet zamanlarında birlik ve dayanışma içerisinde olmasını sağlamaktır. Bir yanlış anlaşılmayı da düzeltelim: Tek gözettiğimiz Tarık Yıldızı da değildir. 200'den fazla afet ve felaket türünü izliyoruz ve 25'ten fazla afet türüne uygun çalışmalar üretmiş bulunuyoruz. Küresel Ekonomik Sistemin Çöküşü, Ani Yıkıcı Olaylar, Toplumsal Buhranlar ve Çöküşler, Kaotik ve Geri Dönülemez Afetler, Sıcak Savaşlar, Soğuk Savaşlar, İletişim Kanallarının Çöküşü, Büyük Sıfırlama gibi kaotik durumlarda işe yarayabilecek tek yöntemi geliştirdik. İnsanlar birbirleriyle doğru ve nitelikli iletişim kurmayı unututu. Biz bu iletişimin en sağlam temeller üstüne kurulmasını sağlıyoruz. İnsanların organizasyon çatısı altında birleşmelerini sağlıyoruz. Tıpkı binlerce yıl boyunca atalarımızın yaptığı gibi.. Referans alanlarımız pozitif bilimler, dini ilimler, gözlemler ve analizler olmaktadır. Anlattığımız her şeyin sahih kaynakları bulunmaktadır. Biz sadece Hazırlıkçılık ile ilgileniyoruz, başka konular bizi ilgilendirmiyor.

Tek Tek Alım: İhtiyaç gördüğünüz kadar dokümanı ve haritayı alabilirsiniz. Böylece kendi Afet Hazırlık bilgi ve harita arşivinizi oluşturursunuz. 

ÖNERİ:

Eğer konular hakkında bilgilendiyseniz ve kendinizi hazır hissediyorsanız en uygun koşulları görüşmek için iletişme geçin. Hazır olduğunuzu belirtin ve yayın veya oba katılım talebinizi bize iletin. Her zaman sizin durumunuzu gözeterek çift taraflı kazanca dönük en iyi koşulları gözeteceğimizden emin olabilirsiniz. 

İLETİŞİM:

https://t.me/adembaba22kzlok veya adembaba22@yandex.com

NİBİRU / TARIK GÖRSELLERİ

Ömründe bir kere kafasını kaldırıp gökyüzüne bakmayan insanlar "ama o görünmüyor ki" diyor. Halbuki bu gezegen ile ilgili teknik özellikleri ve hesaplamaları bilmeden "düztaban" yorum yazmak kara cehalet ve ahmaklık örneğidir. Astronomi hakkında en temel bilgileri bile bilmeden "ama ben göremiyorum ki" diyene biz "birazcık kendini geliştir ve kitap oku" diyoruz.

NİBİRU / TARIK GETİRİSİ ANOMALİLER

Nibiru'nun yaklaşmasıyla birlikte görülen anomalileri uzay ve yer ölçümlerine dayalı teknik verilerle açıklamak için grafiklere göz atın. Biz 3 yıldır 50'den fazla ölçüm türlerini açıklıyoruz. Zamanla bizim incelediğimiz bazı verileri buraya ekleyeceğiz. Daha fazlasını websitemizin blog alanında bulabilir ve açıklamalarını öğrenebilirsiniz. Hatta değişim süreçlerini bile görebilirsiniz.

bottom of page